Ünlemler

Ünlemler, insanlığın kullandığı ilk sözcüklerdir.  Bunların da ilgeç ve bağlaçlar gibi belli bir anlamları yoktur. Öyleyken, tek başlarına kullanıldıklarında bile cümle değeri  taşırlar. Ama çoğunlukla, kendilerini açıklayan bir cümlenin başında ya da sonunda yer alarak söz konusu cümleye belli bir duygu anlamı katarlar.

Ünlem türündeki sözcüklerle, genellikle, belli durumlar karşısında gösterdiğimiz anlık tepkilerimizi dile getiririz : “Şaşırma, korkma, uyarı, sevinme, üzülme, istemeye istemeye kabul etme, bıkkınlık, rahatlama, isteklendirme, aşırı beğenme, aşırı beğenmeme, onaylama, sesleniş, ayıplama, alay, küçümseme, özlem,  anımsama, acıma, yakınma” yalnızca ünlem kullanarak dile getirebileceğimiz anlamların bazılarıdır.

Ünlemleri ses ve sözcük halinde olmak üzere iki grupta inceleyebiliriz

Ses halinde olan ünlemler

Ses halinde olan ünlemlerin bazıları şunlardır  

A!(aaa!), e!(ee!), O! (Ooo!), Of!(Off…!), Uf!, Ah!, Ha!, Hay!, Tu!, Tü!, Eh!, Ay!, Ya!, Oh!, Tüh!, Üf!…

O! Nereye böyle? (şaşma, şakınlık)

Ooo! Hoş geldin Ayşeciğim. (Beklenmezlikle birlikte sevinme)

Vah zavallı adam!… (Acıma)

Haa..! Unutmuşum yahu! (Hatırlama)

Ah, şu insanlık! (Kızma, hoş görmeyiş)

Eh, hayırlısı neyse o olsun! (Kabullenme)

Eee…, Fazla uzun ettin! (Bıkkınlık)

Sözcük halinde olan ünlemler

Sözcük halinde olan ünlemlerin bazıları şunlardır. 

Aman!, Aman tanrım!, Eyvah!, Haydi!, Bravo!, Yazık!, Sakın!, Yaşa!, Allah!, Yarabbi!, Hoppala!, Hop!, Yuh!…

Eyvah, cüzdanım yok! (şaşkınlık, korku)

Aman, bırak gitsin! (Bıkkınlık, usanç)

Bravo! Bravo! Büyük başarı. (Takdir etme, övme)

Hoppala, bir de bu çıktı. (Beklenmezlik)

Sakın o odanın kapısını açmayın! (Uyarı)

Yazık pek de gençmiş! (Üzüntü)

Tanrım, bana yardım et! (Yakarış)