HALK EDEBİYATI
- İslamiyet’ten günümüze kadar kesintisiz gelen bir edebiyattır.
- Halk içinde yetişmiş ozanları icra ettiği bir edebiyattır.
- Temelinde sözlü bir gelenek vardır.
- Dili sadedir.
- Dörtlük ve yarım kafiye esaslıdır.
- Hece ölçüsü kullanılmıştır.
- Halkın dertlerini, sevinçlerini, her türlü duygularını işlemektedir.
- Bu edebiyatı genellikle “aşık”adı verilen sazlarıyla yazdıklarını besteleyip köy köy dolaşan ozanlar icra etmiştir.
- Koşma, destan, semai, varsağı, mani, ağıt, türkü, bilmece, atasözü, devriye, şathiye, ilahi, deme gibi çeşitli nazım şekilleri vardır.
- Kendi arasında : “Âşık Anonim, ,Dini-Tasavvufi olmak üzere 3’e ayrılır.
A) ÂŞIK TARZI TÜRK HALK EDEBİYATI
- İslamiyet’ten önce başlamıştır.
- Eskiden “kam,baksı” adı verilen ozonlara bu dönemde “AŞIK”adı verilmiştir.
- Âşıklar şiirlerini bağlama adı verilen sazlarla köy köy dolaşıp söylemiştir.
- Hece ölçüsü kullanılmıştır.
- Dili sadedir.
- Nazım birimi dörtlüktür, yarım kafiye kullanılmıştır.
- Son dörtlükte şairin mahlası(adı) kullanılır.
- Şairler şiirlerini “CÖNK” adı verilen defterde toplarlardı.
- Aşk, ölüm, gurbet, ayrılık konuları sıklıkla ilenmiştir.
- Coşkulu, lirik bir söylenişi vardır.
- Koşma, mani, türkü, semai, varsağı destan gibi biçimleri mevcuttur.
- 17. yüzyıldan sonra divan edebiyatından etkilenmeye başlamıştır.
KOŞMA
- Aşk, ayrılık, gurbet gibi geniş çerçeveli konuların işlendiği bir türdür.
- 11’li hece ölçüsüyle yazılır.
- En az 3 en fazla 6 kıtadan oluşur.
- Dili sadedir.
- Kafiye düzeni “abab,cccb,dddb…”şeklindedir.
- Son dörtlükte şairin mahlası bulunur.
- Koşmanın konularına göre “güzelleme, koçaklama, ağıt, taşlama”adlı türleri vardır.
- GÜZELLEME: İnsan ve doğa sevgisinin lirik bir edayla işlendiği koşmalara denir.
- KOÇAKLAMA: Savaş, yiğitlik, kahramanlık gibi konuları işleyen koşmalara denir.
- AĞIT: Ölen kişinin arkasından duyulan acının ve onun iyiliklerinin işlendiği koşmadır.
- TAŞLAMA: Toplumun veya bireylerin aksayan yönlerini eleştiren koşmalara denir.
VARSAĞI
- Toros Dağları ve Adana civarında yaşayan “VARSAK” boylarının söyledikleri türkülere denir.
- Kafiye düzeni koşma gibidir.
- 4+4 şeklinde 8’li ölçüyle söylenir.
- “BRE, BEHEY, HEY “ nidaları sıklıkla kullanılmıştır.
- En az 3 en fazla 5 dörtlüktür.
SEMAİ
- Özel bir ezgiyle söylenen bir türdür.
- Kafiye düzeni koşma ile aynıdır.
- 4 + 4 =8 ‘li ölçüyle yazılır.
- 3–5 dörtlükten oluşur.
DESTAN
- 6+5 ‘li hece ölçüsüyle söylenir.
- Halk edebiyatının en uzun nazım biçimidir.
- Kendine özgü bir söylenişi vardır.
- Kafiye düzeni koşma ile aynıdır.
- Ayaklanma, kıtlık, savaş, hastalık gibi toplumsal konular işlendiği gibi bireysel konuların işlendiği destanlar da vardır.
- Dörtlük sayısında sınırlama yoktur.
B) ANONİM TARZI TÜRK HALK EDEBİYATI
- Halkın ortak ürünüdür.
- Yüzyıllar süren gelişim gösterir.
- Hece ölçüsü kullanılmıştır.
- Halkın yaşamından otaya çıkmıştır.
- Sözlü ürünlerdir, çok sonraları birileri tarafından yazıya geçirilmişlerdir.
- Türkü, destan, masal, ninni, bilmece, mani, halk hikâyeleri gibi nazım şekilleri vardır.
TÜRKÜ
- Belli bir ezgiyle söylenir.
- 7,8,11,14 ‘li ölçülerle söylenir.
- Hemen her konuda söylenir.
- Bölgesel özellik ve ad değişikliğine uğrayabilir.
MANİ
- “aaxa” şeklinde kafiyelenir.
- 4+3 şeklinde ölçüsü vardır.
- İlk iki dizesi ayrık yani hazırlık özelliği taşımaktadır. Asıl mesaj üçüncü dizede verilir.
- Her konuda söylenebilir.
- Düz, cinaslı ve artık mani gibi çeşitleri vardır.
NİNNİ
- Annelerin bebeklerini uyutmak amacıyla belli bir ezgi ile söylediği parçalardır.
- Çocukların psikolojisi üzerinde etkilidir
- Manzum özelliktedirler.
BİLMECE
- Çoğunlukla cevabı içinde saklı bulunan ve düşünceyi geliştirmek amacıyla türetilen soru biçimlerine denir.
- Güzel vakit geçirmek amacıyla çıkarıldıkları düşünülmektedir.
- Manzum – mensur şekilleri vardır.
ATASÖZLERİ
- Yüzyıllar süren tecrübeler sonunda ortaya çıkan özlü sözlerdir.
- Kelimeleri değiştirilemezler.
- Aynı konuda birbiriyle çelişen atasözleri olabilir.
C) DİNİ-TASAVVUFİ (TEKKE) TÜRK HALK EDEBİYATI
- Hem hece hem de aruz ölçüsü kullanılmıştır.
- Eserlerde genellikle Allah sevgisi işlenmiştir.
- Hem dörtlük hem beyit kullanılmıştır.
- Dil halkın kullandığı dil olmakla beraber Arapça-Farsça kelimelerde kullanılmıştır.
- Bu eserleri daha iyi anlayabilmek için belli bir dini bilgiye sahip olmak gerekir.
- Bu eserlerde dönemin çarpıklıkları da işlenmiştir.
- Şairler genellikle dini eğitim almışlardır.
- İlahi, nefes, şathiye, nutuk, devriye, hikmet gibi nazım şekilleri vardır.
İLAHİ
- Hecenin 7’li-11’li kalıbıyla belli bir ezgiyle söylenen coşkulu şiirlerdir.
- Allah’ın aşkı ve O’na kavuşma arzusu işlenir.
- Hem hece hem de aruzla yazılan ilahiler vardır.
- İlahi’ye Aleviler “Deme”, Bektaşiler “Nefes” Mevleviler “Ayin” adını vermişlerdir.
NUTUK
- Tekkede tarikata yeni giren müritlere dinin ve tarikatın esaslarını aktarmak için yazılan şiirlere denir.
- 11’li hece ölçüsü ile yazılır.
ŞATHİYE
- Dinin bazı inceliklerini alay edermişçesine anlatan şiirlere denir.
- Birçok şair bu şiirlerden dolayı horlanmış hatta öldürülenler de olmuştur.
DEVRİYE
Allah’tan gelip tekrar Allah’a döneceğimizi konu edinen tasavvufi şiirlerdir.